Geçtiğimiz günlerde, bayramların neşesi olan küçük çocuklardan biri 5 yaşındaki Sinan, tatlı bayram şekeri toplamak için arkadaşlarıyla sokaklara çıktı. Her bayram olduğu gibi, sevinç ve coşkuyla dolu olan bu küçük çocuğun hava atacak pek çok şekerle evine dönme hayali, ne yazık ki trajik bir olayla son buldu. Sinan’ın başına gelen talihsiz olay, aileyi ve tüm mahalleyi yasa boğdu. Sinan, çocukluğunun en güzel zamanını yaşarken, bu güzel anıların gölgesinde kalan olay, herkesin yüreğine dokundu.
Bayram dönemlerinde çocukların en büyük mutluluk kaynağı, kuşkusuz şekerlerdir. Sinan da bu mutluluğu yaşamak için heyecanla sokaklara dökülmüştü. Ailesi, bu neşesine kayıtsız kalmanın mümkün olmadığını düşünerek ona ve arkadaşlarına bayramda harçlık verdi. Arkadaşlarıyla birlikte etrafta koşup, komşuların kapılarını çalarak şeker toplayacakları nehsetler yaşadılar. Ancak ne yazık ki Sinan’ın hayali, daha sonra dayanılmaz bir acıya dönüştü.
Sinan, sevinçle koştururken birden ortadan kayboldu. Ailesi, onu bulmak için hemen etrafa dağılmaya başladı. İlk başta küçük çocuğun bir yere gizlendiğini düşünen aile üyeleri, merak içinde her yeri araştırdı ama Sinan’dan hiçbir iz bulamadı. Komşuların da yardımıyla başlatılan arama çalışmaları gün boyunca sürdü. Ancak saatler geçtikçe endişe ve korku yerini üzüntüye bıraktı. Akşam saatlerine gelindiğinde, sinyal yoluyla Sinan sonunda bulundu; fakat maalesef hayatta değildi. Talihsiz olay, herkesin gözyaşına ve derin bir üzüntüye neden oldu.
Sinan'ın ölümü sonrası, toplumun her kesiminden tepkiler yükselmeye başladı. Aile, kayıplarının ardından hem hukuki süreçlerin başlatılmasını hem de çocukların güvenliği için gerekli önlemlerin alınmasını talep etti. Mahalle sakinleri, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için yetkililere çağrıda bulundu. Konunun ciddiyetinin anlaşılması için sosyal medya üzerinden kampanya başlatıldı. İnsanlar, çocukların güvenliği ve daha güvenli yaşam alanları için otoritelerin hızla harekete geçmesini bekliyor. Sinan’ın hikayesi, sadece ailesini değil, tüm toplumu derinden etkisi altına aldı. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda, Sinan’ın masumiyeti ve çocukluğun kaybı üzerinde duruldu. Çocukların en temel haklarından biri olan güvenli bir şekilde büyüyebilme hakkının, bu tür trajedilerle elinden alındığı vurgulandı.
Sonuç olarak, bayramın neşesiyle sokaklara çıkan 5 yaşındaki Sinan'ın yaşadığı dramatik olay, sadece bir aileyi değil, tüm bir toplumu etkileyen bir trajedi haline geldi. Sinan’ın ardından geriye kalan anılar, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için sorumluların bir an önce harekete geçmesini sağlamak zorundadır. Bu olay, çocuklarımızın güvenliği için alınması gereken önlemlerin gerekli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bayram, çocuklar için sevinç ve neşe dolu günlerdir; fakat Sinan’ın hayatı, bu günlerin ne kadar hassas ve dikkatli geçirilmesi gerektiğinin de bir hatırlatıcısı oldu.