Son yıllarda Gazze, yaşanan çatışmalar, ambargolar ve insan hakları ihlalleri yüzünden zorlu bir yaşam mücadelesi veriyor. Bu doğrultuda, İsrail’in uyguladığı politikalar ve askeri operasyonlar, bölgedeki insani durumun daha da kötüleşmesine neden oluyor. Birçok insan, sağlık hizmetlerine ve temel ihtiyaç maddelerine erişimde ciddi zorluklar yaşıyor. Tüm bu olumsuz koşullar, Gazze'de yaşam süresini ciddi şekilde düşürüyor ve bölgedeki halkın geleceği karanlık bir hal alıyor.
İsrail'in Gazze üzerindeki etkisi, yalnızca askeri operasyonlarla sınırlı değil. Ekonomik ve sosyal yaşam da büyük bir darbe almış durumda. 2007 yılından bu yana uygulanan abluka, Gazze’nin ekonomik yapısını etkileyerek birçok insanın işsiz kalmasına ve geçim sıkıntısı çekmesine sebep oldu. Bu ekonomik zorluklar, sağlık hizmetlerine erişimi de olumsuz etkiliyor. Yapılan araştırmalar, Gazze'de yaşayanların, kaliteli sağlık hizmetlerine ulaşma oranlarının düşük olduğunu ortaya koyuyor. Çoğu insan, gerekli tıbbi tedaviye ve ilaçlara ulaşamazken, bu da yaşam sürelerini ciddi şekilde etkiliyor.
Gazze’de sağlık hizmetlerine erişim, ablukayla birlikte büyük ölçüde kısıtlandı. Hastaneler ve sağlık merkezleri, çoğu zaman yeterli ekipmana ve uzman doktora sahip olamıyor. Özellikle kronik hastalıkları olan bireyler, yaşamsal tedavi ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorlar. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sıkıntılı koşullar altında çalışmaları, hastaların durumu üzerinde olumsuz etkiler yaratıyor. Ayrıca, bombalamalar sonucu oluşan yaralanmalar ve travmalar, acil müdahale gerektiren durumları artırıyor. Ancak bu durum, sağlık sisteminin zaten zayıf olduğu bir ortamda gerçekleşiyor. Uzmanlar, bu koşullar altında yaşam süresinin kısalmasının kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
Gazze’deki yaşamsal sorunlar yalnızca sağlık alanıyla sınırlı değil. Eğitim, beslenme ve temel insani ihtiyaçlar da büyük oranda etkilenmiş durumda. Çocuklar ise en fazla etkilenen gruplardan biri haline geliyor. Yetersiz beslenme ve eğitim olanaklarının kısıtlılığı, onların gelecekteki yaşam sürelerini ve sağlık durumlarını da olumsuz etkiliyor. Çocuk yaşta maruz kaldıkları travmalar, psikolojik sorunlar doğurabiliyor ve bu sorunlar, onların gelişim süreçlerini olumsuz etkilemekte.
Uluslararası insan hakları örgütleri ve bir dizi ülke, Gazze'deki durumu eleştirerek, İsrail’in uyguladığı politikaların insani krizlere yol açtığını vurguluyor. Ancak yapılan çağrılara rağmen hâlâ kalıcı bir çözüm bulunmuş değil. Sürekli olarak gözlemlenen insani yardımların yetersizliği, bölgedeki yaşam koşullarını daha da zorlaştırıyor. Sonuç olarak, Gazze halkı, kendilerini hem fiziksel hem de psikolojik olarak savunmasız hissetmekte. İşte bu nedenle, yaşam sürelerinin düşmesi bu bölgedeki insanları tehdit eden en büyük unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
Özetle, Gazze’de yaşayan insanlar, sürekli bir hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda kalıyorlar. Israrlı bombardımanlar, gıda güvensizliği ve sağlık sisteminin çökmesi, yaşam sürelerini kayda değer şekilde azaltıyor. Uluslararası toplumun, bu duruma karşı daha fazla duyarlılık göstermesi gerekmektedir. Gazze’nin sesi olmak ve bu durumu değiştirmek, sadece orada yaşayanlar için değil, tüm insanlık için bir sorumluluktur.