Ülkemizin iki önemli şehri olan Konya ve Ankara, 2023 yılı Ekim ayında etkili olan yoğun yağışların ardından büyük bir sel felaketi ile karşı karşıya kaldı. Yerel ve ulusal medyada geniş yer bulan bu doğal afet, binlerce insanın yaşamını olumsuz etkiledi. İki şehirde meydana gelen sel olayları, hem can kaybına hem de büyük ölçüde maddi hasara yol açtı.
Son dönemde iklim değişikliği ile birlikte artan ekstrem hava olayları, Türkiye’nin birçok noktasında olduğu gibi Konya ve Ankara’da da ciddi sonuçlar doğurdu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, bu bölgelerdeki yağış miktarları son yıllarda olağanüstü bir artış gösterdi. Bu durum, yeraltı su seviyelerinin yükselmesi ve zeminlerin doygun hale gelmesiyle birlikte sel riskini artırmakta.
Konya’da başlayan şiddetli yağışların ardından, aniden yükselen su seviyeleri, kentin bazı bölgelerinde yaşamı durma noktasına getirdi. Özellikle Meram ve Selçuklu ilçelerinde sel suları birçok evi basarak, insanların evlerini terk etmesine neden oldu. Ankara tarafında ise, Çankaya ve Keçiören gibi merkezi ilçe ve semtlerde aniden meydana gelen su baskınları, vatandaşların paniğe kapılmasına yol açtı. Altyapı yetersizlikleri ve yapılan bilinçsiz yapılaşma, bu sel felaketinin etkilerinin daha da derinleşmesine neden oldu.
Felaketin ardından, devlet kuruluşları ve yerel yönetimler acil durum bildirimi yaparak vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için harekete geçti. Sağlık Bakanlığı’na bağlı ekipler, selden etkilenen bölgelerde sağlık taramaları gerçekleştirirken, İçişleri Bakanlığı’na bağlı AFAD ekipleri de arama kurtarma çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürdü. Halkın güvenliği için gerekli önlemleri almak amacıyla, acil durum toplantıları yapıldı ve vatandaşlara yaklaşan tehlikeler hakkında bilgilendirme yapıldı.
Sel felaketinin etkilerinin azaltılması amacıyla, Konya Valiliği ve Ankara Büyükşehir Belediyesi, kısa süre içinde gerekli tedbirleri almak için bir araya geldi. Sürekli yağmurun etkisiyle oluşan su birikintileri, özellikle ulaşım noktasında ciddi aksaklıklara neden olurken, pek çok iş yeri de geçici bir süre kapatmak zorunda kaldı. Vatandaşların evlerinde ve iş yerlerinde oluşan hasarlar, devletin belirlediği kriterlere göre tespit edilerek, tazminat süreçleri başlatıldı. Bunun yanı sıra, sular altında kalan tarım alanlarının durumu da büyük bir endişe kaynağı oldu.
Felaketin izleri her geçen gün derinleşirken, sosyal medya üzerinden de felaketin etkileriyle ilgili yapılan paylaşımlar, gündemi oldukça meşgul etti. “#KonyaSel” ve “#AnkaraSel” etiketleriyle yapılan paylaşımlar, hem mağdurlar hem de yardımseverler tarafından yoğun bir şekilde kullanıldı. Bu durum, insanların birbirine olan dayanışmasını ve yardımlaşma isteğini bir kez daha gösterdi.
Bununla birlikte, sivil toplum kuruluşları ve yerel yardım ekipleri, selden etkilenen insanlara destek sağlamak için çalışmalara başladı. Gıda, su ve temel ihtiyaç malzemeleri temin edilerek, ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırılmak üzere organize edilen yardımlar, büyük bir duygusal bağ oluşturdu. Bütün bu çabalar, Türkiye’nin dayanışma ruhunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, sel felaketinin yaralarını sarmaya çalışan Konya ve Ankara halkı, birlik ve beraberlik içerisinde yaralarını sarmaya çalışıyor. Resmi yetkililer, bu tür doğal afetlerin önüne geçebilmek için halkı bilinçlendirme ve altyapıyı güçlendirme yönünde çalışmalarını sürdüreceklerini duyurdu. Önümüzdeki günlerde, yapılacak olan değerlendirmelerin sonuçlarına göre, gerekli adımların atılacağı ve bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınacağı ifade ediliyor.