Türkiye'de Ramazan ayı, sadece ibadet ve oruç ile değil, aynı zamanda geleneksel kutlamalarla da anılmaktadır. Her yıl, mahallelerin sokaklarında davul sesleri yankılanırken, bu özel ayın keyfi herkesin yüreğinde bir sıcaklık yaratır. Bu yıl Ramazan ayında dikkat çeken bir figür, sadece 5 yaşında olan minik bir davulcu. Küçük yaşına rağmen, ondan beklenmeyen bir azim ve yetenekle sokakları neşeyle sarıp sarmalıyor. Türkiye’nin en küçük Ramazan davulcusu unvanını kapmış olan bu minik sanatçıyı tanımak ve onun hikayesini dinlemek, sadece keyifli bir deneyim değil, aynı zamanda ilham verici bir yolculuğa çıkmak demek!
5 yaşındaki Eren, yaşamı boyunca davulun ritimleriyle büyümüş. Ailesinin geleneklerine bağlı bir hayatı var ve her Ramazan, dede gibi müziğin içinde bulmuş kendini. Ailesi, Ramazan’da sokaklarda davul çalan kişilerin bu geleneği devam ettireceğini bildikleri için, Eren’in bu yönelimini desteklemeye karar verdiler. Eren, ilk davulunu 3 yaşında aldığını ve o günden beri sürekli pratik yaptığını söylüyor. Hatta, çocukların ve ailelerin kendisi için oluşturduğu büyük bir destekçi grubu var; sokaklarda çaldığı her akşam, onu izleyen komşuları ve arkadaşlarıyla dolup taşıyor.
Eren’in hikayesi sadece bir yetenek öyküsü değil, aynı zamanda azim ve sevgi dolu bir vakit dilimi. Küçük yaştaki bu başarısı, birçok kişiye ilham verdi. Ramazan’ın ruhu olan dayanışma, kardeşlik ve bir arada olmanın önemini hatırlatan bir simge haline geldi. Eren, her gece sokakları gezerken, yaşlıları selamlıyor ve onlara davul sesiyle neşe aşılıyor. Komşularından biri, “Onu izlemek, motosikletle yarış izlemek gibi” diyor. “Bir şeylerin olması gereken gibi olması hissettiriyor.”
Eren’in minik elleri, büyük bir davul çalmaktadır. Onun ritimleri, sokaklardaki herkesin ruhunu okşarken, mahalle halkı da bu küçük yeteneği desteklemekte kararlı. Hem eğlence hem de Ramazan ruhunu yansıtan bir örnek olmak adına, düzenli olarak etkinlikler yapılıyor. Belirli günlerde düzenlenen sokak kutlamalarında, Eren’in yanı sıra başka küçük çocuklar da davul çalmaya başlıyor. Hangi yaştan olursa olsun, coşkularını paylaşmak için bir araya geliyorlar. Eren, davul çalmanın yanı sıra, her akşam çeşitli geleneksel Türk parçalarını da seslendiriyor. Minik kalbiyle 5 yaşında, Ramazan ruhunun en güzel temsilcisi olmayı başardı.
Bu yıl, Eren’in farklı bir şey yapma isteği de var; mahalle halkı için geleneksel Ramazan eğlencesi düzenlemek istiyor. Küçük yaşında büyük fikirler geliştiren Eren, “Arkadaşlarımla iyi vakit geçirmek istiyorum, bu yüzden eğlencemizde herkes bizimle birlikte olsun” dedi. Ayrıca, bu etkinlikte elde edeceği gelirin, ihtiyaç sahibi ailelere bağışlanacağı da biliniyor. Eren’in bu güzel düşüncesi, hem topluma hem de geleceğe bir ışık yakmayı hedefliyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin en küçük Ramazan davulcusu olan Eren tüm bu özellikleriyle, sadece müzikal yeteneğiyle değil, aynı zamanda neşesi ve yardımlaşma arzusuyla da ön plana çıkıyor. Sadece 5 yaşında olmasına rağmen, onun azmi, başarıları ve topluma katkılarıyla Ramazan’ın ruhunu sembolize eden bir figür haline geldi. Eren’in hikayesi, müziğin birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne sererken, Ramazan ayının hem geleneklerini yaşatmak hem de toplumda dayanışmanın önemini hatırlatmak için duyulan ihtiyacı vurguluyor. Herkesin ruhuna dokunan bu minik davulcu, hiç şüphesiz, Ramazan ayının vazgeçilmez bir parçası olmaya devam edecektir.